Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Artı kilolar iç organları olumsuz etkiliyor

17.02.2021
178
Artı kilolar iç organları olumsuz etkiliyor

Dr.Gönül Ateşsaçan konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Nasıl ama herkesin kendine has yapı özellikleri varsa, herkesin şişmanlığı da kendine özgüdür. Bizler ne yaşarsak, ne düşünürsek aynen bir ekran gibi olan bedenimizden yansımaya başlar. Sebep zihindir, netice ise bedendir. Şişman almak ve kilolu kalmak gerçekten sizin düşüncelerinizdedir.

Unutmayın fakat çekicilik sizlere verilmiş tanrısal bir hediyedir ve sizden çevreye yayılan bir enerjidir. Kilonuzla beraber ne yazık fakat bu enerji akışı kesilir. Bedeninizi ve beyninizi fazla yemekle beslemek yerine hayallerinizi gerçekleştirmek sizin elinizde. Kalçanızda , poponuzda ve göbeğinizde toplanmış olan, üzüntü,hiddet, nefret ve endişe nedeniyle siz farkına varmadan oluşmuş binlerce yağ hücresi olmasa nasıl olurdunuz? Düşünün bakalım, şimdi ne hisseder ne düş ederdiniz , bir dakika gözlerinizi kapatın ve hissedin. Sevgi bedene hakimse kilo verdikten sonra tekrar kilo almazsınız, bedeninizle ilişkiniz bozulmaz ve kilonuzu geri almasınız” dedi.

Kilo almaya ne zaman başladınız?

Kilonun nedeninin herkese göre öbür olduğunu anlatan Ateşsaçan, “Fakat unutmayın fakat bedendeki değişimler sırası değişerek aynıdır. Bedende neler olur biz kiloluyken? Sindirim bozulur, mide yavaş çalışır, yediklerimiz daha artı kiloya niçin olur. Karaciğer yorgundur, yağlanma artar; kendimizi yorgun hissederiz, sinirli oluruz. Pankreas beceriksiz kalır, kan şekeri yükselir, hızla acıkırız. Tiroid yavaşlar, metabolizma yavaşlar; fazla uyuruz ve kabızlık olur. Safra kesesi tatmin edici salgı yapamıyordur; sırtımızda ağrı, dispepsi , gaz, şişkinlik olur.

Önemli olan kişinin neden, hangi olaydan sonra, ne süre kilo almaya başladığıdır. Kilo aldıktan daha sonra organların bozulma sıraları ve organ deformasyon dereceleri kişiye göre değişir. Bir ameliyatla, bir kazayla, fazla üzüntüyle, menopozla, stresle, ani iş değişikliği, sosyal nedenlerle başlayan kilo alma serüveni, organlarımızın muhakkak sırayla bozulması ve kilo almayla sonuçlanır. Şişmanlık ve yağlanması olan herkesin mutlaka bir öyküsü vardır. Bebeklikten beri kilolu olanların da annelerinin hamilelikteki öyküleri önemlidir.

İşte böylece nasıl ancak herkesin kendine has yapısal özellikleri varsa, herkesin şişmanlığı da kendine özgüdür.Bu nedenle standart yöntemler en iyi ihtimalle vücuttaki açlığa baskılayabilir , bu vesileyle kısa ve uzun dönemde emrindeki etkileri olur. Bir dönem sonradan bilinçaltındaki travmalar hala orada kalıp, bedene “sen kilolusun, sen şişmansın, sen zayıflayamazsın, kilo versen de geri alırsın sinyalini yaymaya devam eder. Hatta yapılan araştırmalar göstermiştir ancak, hatalı diyetlerden daha sonra vücuttaki yağ oranı daha da artmaktadır” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.