Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Bedeni bitkin düşüren 9 alışkanlık

18.02.2021
510
Bedeni bitkin düşüren 9 alışkanlık

“Pek yorgunum ama kolumu kıpırdatacak halim bile yok…”, “Tek isteğim kanepeye uzanıp, saatlerce dinlenmek…” “Gelmek isterdim fakat çok yorgunum…” Bu cümleler size de çok tanıdık geliyor, yok mi? Modern çağın kayda değer bir sorunu, takâtsizlik. Hemen Hemen 7’den 70’e derhal hepimizin yakındığı bitkinlik hali vücudumuzun bize gönderdiği bir uyarı gerçekten; “dur ve kendini dinle” mesajı. Yorgunluğun altında şeker hastalığı, demir eksikliği anemisi, tiroit hastalıkları ya da bunalım gibi hastalıklar da yatıyor kesinlikle. Oysa yaşamı çekilmez ışık halkası getiren bu yakınmamızın nedeni genelde hatalı alışkanlıklarımızdır. İşte vücudumuzu yorgun düşüren 10 yanlış alışkanlığımız.

Uykusuz kalmak

Hücrelerin onarımından ve yenilenmesinden sorumlu olan melatonin karanlık ortamlarda, ortalama olarak 23.00-05.00 saatleri aralarında salgılanır. Eksik uyuyan kişilerde ise yetersiz ve derme çatma salgılanarak yorgunluğa yol açar. Melatonin hormonunun salgılanması ve hücresel onarımı için her gün 6-8 saat uyuklamak çok kayda değer. Ayrıca cumartesi geç saatlerde yatıp, pazar günü de geç saatte uyanmak, uyku düzeni ve vücut ritmini bozar. böylece hafta sonları da uyku düzeninizi bozmamaya özen gösterin.

Güne kahvaltısız açılmak

Gece uyurken vücudumuz enerji tüketmeye devam eder. Karaciğerde biriken enerji deposu (glikojen) kısmen boşalır. Sabah saatlerinde de ceset kısmen boşalmış olan enerji deposunu yüklemek ister. Eğer sabahleyin kahvaltı atlanırsa veya tesadüfen yapılırsa, bu durumda enerji deposu tatmin edici yakıtı alamadığı için kan şekeri düşer ve birey gün baştan başa kendini halsiz hisseder. Enerjik edinmek için bütün buğday ekmeği, peynir, yumurta ve mevsim yeşilliklerinden oluşan bir kahvaltı yapmayı ihmalkârlık etmeyin.

Tembel bir yaşam sürmek

Enerji tüketmek yerine dingin yaşam tarzı sürdüren kişiler çoğunlukla halsiz olur. ABD’de Georgia Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada; yamalı yaşam tarzı (sedanter hayat) sürdüren bir grubun 20 dakika çalışma yaptıklarında, halsizlik belirtilerinin 6 haftada azaldığı ortaya konmuş. Düzenli alıştırma, halsizlik ve yorgunluk yakınmasına iyi gelmesinin yanı sıra kalp ve damar sisteminin daha dinç çalışmasını da sağlar. Bu olumlu tesir dokulara yeteri dek oksijen ve gıda taşınabilmesi baştan sona gerçekleşir.

Tatil yapmamak

Yoğun egzersiz temposu olan kişilerde zamanla beyin yorgunluğu oluşur. Bu koşul tatil yapma ihtiyacı geldiğine göze çarpan eder. Çünkü tatilin beyni ve vücudu dinlendirmek gibi son derece önemli bir işlevi var. Fakat tatilden verim alabilmek içinse ilk kez bilgisayar aleyhinde meslek peşine düşüp takip etmekten, telefonla iş konuşmaları yapmaktan kaçınmak gerekir. Aksi halde tatilin bir anlamı kalmaz ve kişi işe tekrar yorgun döner.

Teknoloji kullanımını abartmak

Tablet, bilgisayar ve zeki telefonların oluşturdukları ışınlar, gece boyunca salınan melatonin hormonunu olumsuz yönde etkiler. Bu cihazların uyku öncesinde veya yatakta kullanımı düşük kalite uykuya neden olur. Kalitesiz bir uyku da, ertesi güne bitap uyanmak anlamına kazanç. Yapılan araştırmalarda, bu nesil cihazların eksik uykudan 2 saat önce bırakılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kahve ve çayı geç saatte harcamak

Birçoğumuz günün erken saatlerinde kahve ve akarsu gibi kafeinli içecekleri seçim ederiz. halbu ki bu alışılmışlık güne enerjik başlamamızı sağlasa da, kafein birikimi vücutta negatif enerji yarattığı için ilerleyen saatlerde rahatsızlık ve halsizliğe yol açar. Dahası akşam saatlerinde tüketeceğiniz kafeinli içeceklerin uyku kalitenizi bozduğunu da unutmayın. Bu nesil içecekleri uykudan asgari 6 saat önce tüketmeyi bırakmanız gerekir.

Yeterince su içmemek

Vücuttaki su oranının yalnızca yüzde 2’sini kaybettiğimizde bile enerjimiz yüzde 20 oranında azalır. Amerika’da Texas Ben Hogan Sports Hekimliği Sağlık Merkezi’nin yaptığı çalışmaya tarafından; vücuttaki istikrarsız kaybı kan hacminin azalmasına niçin olur. Kan yoğunlaşınca da dokulara ve kaslara yeteri değin oksijen ile beslenme ulaşamaz. Bunun sonucunda da gövde halsiz kalır. Her gün minimum 2 litre su içmeyi asla dikkatsizlik etmeyin.

Arıtılmış gıdalar ve karbonhidrat ağırlıklı beslemek

Arıtılmış ve hazır karbonhidrat gıdanın ana maddesi olan glikozdur. Fazla üzüm şekeri taşıyan besin alındığında pozitif insülin salınımına yol açar. İlerleyen saatlerde de beğenilmeyen hipoglisemi, yani kan şekeri düşüklüğü oluşur. Kan şekerinin düşmesi sonucu da; konsantrasyon kaybı, asabiyet, uyku halı ve doğal olarak yorgunluk gelişebilir. Bunun yerine dengelenmiş beslenmeli ve doğal besinleri (kepekli girisini,) (kuru meyve kaysı, incir, kuru erik ya da hurma) ya da taze meyveleri (elma, armut ve ayva gibi) seçim etmeli. Turunçgiller ve muz ise hayli şeker içerdiklerinden az tüketilmeli.

Kendimize vakit ayırmamak

Sabahleyin alelacele yapılan kahvaltının ardındaki işe tutmak, toplantıdan toplantıya koşuşturmak, sona ermek bilmeyen telefon ve maillere cevap saptamak, çocuğu okuldan elde etmek, alışveriş gerçekleştirmek, evi toparlamak, arkadaşlara ve aileye süre ayırmaya kastetmek… Sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırken, anında her gün dur durak bilmeden koşuştururuz. Hem bedensel, keza akli kendimize süre ayıramamanın faturasını da bezginlik düşerek öderiz.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.