Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Gaye sağlıklı mikrobiyota

17.02.2021
204
Gaye sağlıklı mikrobiyota

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Pediatrik Probiyotik, Prebiyotik ve Mikrobiyota Derneği Başkanı Prof.Dr. Ener Çağrı Dinleyici: “Bizim ile birlikte yaşayan 100 trilyon mikroorganizma var ve bunların tamamına mikrobiyota diyoruz. Gökyüzünde oysa yıldızlardan sayıca daha artı olan bu mikroorganizmaların %95’i bağırsağımızda ve sayıları bizim hücreli sayımızın 1.3 katı. Bu mikroorganizmaların gen yükü ise bizim 150 katımız. 10.000’den öbür bakteri sadece bağırsağımızda var ve ağırlıkları da takriben 2 kg.

2019 yılına geldiğimizde, bütün hastalıkların %90’nın mikrobiyota ile az ya da fazla ilişkisi olduğu düşünülüyor lakin halen belli neden ve sonuç ilişkisi kurulabilmiş yok. Mikrobiyotamızın en büyük dezavantajı genetik özelliklerimize tarafından çok ivedi değişikliklere uğruyor olması lakin bu bununla beraber mikrobiyotamızı korumak için ümitli. Son laf de mikrobiyotanız parmak iziniz gibi, keza size özel ama bununla beraber geçtiğiniz her tarafta bir iz bırakıyorsunuz, kolayca bulunabileceğiniz. Kötü program metni fiilen mikrobiyota dengesinin bozulmasına neden olan birçok faktörün bir arada olması. İnsanların doğal olandan ve doğadan uzaklaşması, teknolojinin getirdiği az hareket eden ve fazla tüketen dünya için birçok rahatsızlık alarm düzeyinde. Bunların başında obezite geliyor. Tüm dünya şipşak şişmanlıyor.

Diyabet, yürek hastalıkları ve kanser de manâlı afiyet sorunları. Somut sağlığın bozulmasının bu ürkütücü yanları haricen, ruhsal sağlığın bozulması da bir diğer alarm veren durum. Bunalım sıklığında artma var ve artık çok küçük yaşlarda zeka depresyon tanısı konulabiliyor. Mikrobiyotanın bozulmasının bütün bunlarda payı var, ama temelde tek etken yok tabii fakat. Bunların yanında hepimizi en fazla endişelendiren konu ise “antibiyotik direnci”. Antibiyotiklerin patavatsız ve fazla kullanılması sonucu bütün dünyada, hekim olarak hastayı çare edebileceğimiz antibiyotik seçenekleri fazla kısıtlanmış durumda.” dedi.

Maksat sağlıklı mikrobiyota

Peki mikrobiyotamızı korumak için neler yapabiliriz?

Sağlıklı hamilelik: Mikrobiyota çalışmaları net olarak gösterdi ki bir bebeğin mikrobiyotasının gelişmesi anne karnında başlıyor. Annenin sağlıklı bir hamilelik geçirmesi bebeklik ve sonrası döneminde çok kayda değer. Annenin hamile kaldığı gün şişman olmaması, hamilelik esnasında dengelenmiş beslenmesi manâlı. Bunun yanına annenin gebelik esnasında psikolojisinin iyi olması, bu anlamda desteklenmesi, kısacası mutlu bir hamilelik geçirmesi bebek için de fazla değerli.

Sezaryen yerine normal doğumun desteklenmesi: Mikrobiyota bütünlüğünün bozulmasında sezaryen ile doğum en kayda değer faktörlerden biri. Kadın doğum hekiminin zorunlu gördüğü durumlar dıştan sezaryen doğumdan kaçınmak ve adi doğumu seçmek manâlı. Sezaryen rakamları ülkemizde çok yüksek düzeyde ve bunu uygun düzeltmek için önlemler edinmek koşul. Her Zaman altını çizdiğim konuyu her yerde söylemem de gerekli, adi doğum mikrobiyota çok manâlı ancak anne ve bebeğin yararının laf konusu olduğu, bayan doğum hekiminin sezaryen kararı da fazla önemli.

Dinç gıda: Endüstriyel ve tamamlanmış ürünlerin tüketiminin de mikrobiyota üstüne olumsuz etkileri var. Dengeli ve mümkünse kendi kültürüne ait olan gıda ögelerinden oluşan bir besin önemli. Beslenmenin mikrobiyota üstüne etkileri ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bu anlamda popüler besin önerilerinden çok, kültürel zenginliklere sahip kendi coğrafyamıza ait besin manâlı. Akdeniz tipi gıda şu anda mikrobiyota çeşitliliği üstüne en ideal beslenme.

Anne sütü: İlk 6 ay kimsesiz, ardından da verebilen annelerin 2 yaşına değin diğer besinler ile birlikte emzirmesinin mikrobiyota üzerinden bütün yaşam boyu olumlu etkileri olduğu net. Anne sütü ile beslenen bebeklerin ileri yaşlarda birçok hastalıktan koruyucu olduğu gösterilmiş durumda. Anneleri anne sütü ile gıda konusunda motive etmek ve desteklememiz gerekli. Birkaç yıl öncesine dek anne sütünün mikropsuz olduğunu, ve içinde hiçbir bakteri bulunmadığını düşünüyorduk. Son yıllarda yapılan çalışmalarda anne sütünün içerisinde öbür türlerde bakterilerin bulunduğunu ve bunların prebiyotikler ile birlikte bebeğin sindirim sistemi ve savunma sistemi üzerine olumlu etkilerinin olduğu gösterildi.

Akılcı antibiyotik kullanımı: Antibiyotikler önemli enfeksiyonların tedavisinde tek silahımız. Ama antibiyotikleri boşuna kullanılması durumunda bağırsak mikrobiyotasında önemli ve uzun süreli bozulmalara niçin olabiliyor. Doktorunuzun uygun gördüğü koşullarda, önerilen sürede antibiyotik göstermek tek çözüm.

Doğa ile daha çok zaman: Son yıllarda özellikle çocuklarda sürekli olarak ev içerisinde bulunmasının, daha açık konuşmak gerekirse “ayağının toprağa basmamasının” mikrobiyota üzerine negatif etkileri olduğu gösterildi. Çocukların yeşil alanlarda bulunması, doğa ile barışık büyümesi kayda değer. bununla birlikte annenin hamileliğinden itibaren evde köpek bulunmasının çocuğun savunma sistemi üstüne olumlu etkilerinin olduğu gösterildi. Ebeveynlerin sigara içmemesi de diğer bütün yararları yanında çocuğun mikrobiyotası için de çok önemli.

sonuç olarak, mikrobiyota dengemizin bozukluğuna neden olan çoğu faktörle daha anne karnından başlayarak karşılaşmaktayız. hemen dünyada insan sağlığını etkileyen çoğu hastalığın mikrobiyota ile ilişkili olduğu da gösterildi. Mikrobiyota bütün hastalıkların ne tek nedeni, ne de tek sonucu. Lakin mikrobiyota çeşitliliği ve renkliliğinizi korunmanız hastalıklardan korunmanızda ve dinç yaşlanmanızda çok kayda değer.

Yaşadığımız çağda bize düşen, bilimsel çalışmaların bize gösterdiği (aslında hepimizin etkilerini uzun senelerdir bildiğimiz) bir takım yaklaşımlar ile mikrobiyotamızı korumak. Özellikle çocukların uzun dönem sağlıklı olabilmesi için herkesin “sağlıklı geçen bir hamilelik”, “olağan doğum”, “anne sütü ile besin” ve “akla yatkın antibiyotik kullanımı” konusunda çaba göstermesi çok manâlı. Gelecek sağlıklı nesiller bu çabalar ve doğaya arkadaş” olarak artan çocuklar ile mümkün.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.