Kişilik tipinize göre beslenin

Fiilen kişinin beslenmesi, diyete uyumu ve zayıflama konusundaki fikirleri de bu karakter özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Peki kişilik tiplerine tarafından sağlıklı gıda alışkanlıkları geliştirme ve diyete uyum nasıl çeşitlilik gösterebilir?

En çok yapılan şahsiyet sınıflandırması A ve B tipi kişiliktir.

A tipi kişilik; genelde açgözlü, sabırsız özellikler gösterilmek ile birlikte başarıyı sayı ile ölçümleme özelliğine sahiptirler. Rekabetçi ve kendilerini kesintisiz zorlama altında hisseden kişilerdir. Bu tip şahsiyet özellikleri sergileyen şahısların zayıflama ve diyet yolculuğunda karşılaşabilecekleri engeller ise şunlardır:

– Hırslı ve sabırsız olduklarından ötürü seri kilo verme heyecanı yaşayabilir, buna alt olarak olumsuz afiyet sonucu doğurabilecek hatalı diyetler uygulayabilirler. Dünya Sıhhat Örgütü’nün sağlıklı kilo kaybını haftalık 0.5-1 kg aralarında tanımladığı unutulmamalıdır.

– Rekabeti sevdiklerinden ötürü, dost grubu ya da aile fertleri ile perhiz yapmaları yerinde olmayabilir. Başarısız oldukları haftalarda rekabetçi özelliklerinden ötürü motivasyonlarını yitirebilirler.

– Başarıyı sayıyla ölçtüklerinden ötürü, kilo vermeleri yavaşladığında sıkılabilir ve pes edebilirler. bu nedenle gerçekçi ve ulaşılabilir kilo kayıp hedefleri belirlemeleri gerekir.

B tipi şahsiyet; sakin, sabırlı ve rekabetçi yapıda olmayan özelliklere sahiptir. Telaşlı değillerdir ve kendilerini zorlama altında hissetmezler. Bu karakter özellikleri sebebi ile; kilo vermelerinin yavaşladığı dönemlerde çözüm üretmeye yönelik hareket edebilir, zayıflamanın bir süreç olduğunu kabul ederek, A tipi karakter özelliklerine sahip kişilere göre uzun zamanda daha büyük başarılar elde edebilirler.

Littauer ve Littauer’in 1998’de yaptıkları sınıflandırmaya göre, 4 çeşit kişilik tipi vardır.

Popüler optimistler; başlıca göz önünde yer alan, bulundukları ortamda uyarı çeken, çoğunlukla yüksek sesle konuşan ve beden dilini iyi kullanan kişilerdir. Sohbeti çok severler. Bu tip karakter özelliklerine sahip kişilerin, zayıflama yolculuğunda veya perhiz yaparken en fazla zorlanacakları alan, sosyal çevreleri ile yemeğe çıktıkları zamanlar olabilir. Çoğunlukla dışında olmayı sevdiklerinden, diyetlerini dış çevrede yenen yemeklere adapte etmekte zorluk çekebilirler. bu nedenle popüler optimistler diyet yaparken, mutlaka sosyal yaşamlarını bu sürece adapte etmeye çalışmalıdır. Gidecekleri restoranın menüsünü önceden analiz, alkollü içecek tüketilecek organizasyonların bir zaman için sayısını azaltma veya kaçamak yapılan günlere göre ahenkli egzersiz yapmaya başlamak gibi çözümler üretmeleri yerinde olacaktır.

Mükemmelliyetçi melankolikler; derli toplu, ahenkli, her şeyin olmasını isteyen, kibar ve kusursuz olmaya çalışan kişilerdir. Perhiz sürecinde ya daima ya hiç gibi bir teşebbüs izleyebileceklerinden ötürü diyet uygularken yapabilecekleri en ufak bir hata veya diyetten sapma durumu, uyguladıkları programın tamamını bırakmalarına sebep olarak zayıflama sürecini sekteye uğratabilir.

Mükemmelliyetçi melankolikler; perhiz sürecinin içinde oluşabilecek kaçamaklara veya bozulmalara karşı motivasyonlarını yüksek tutmalı, ve kaçamaklar ile moral bozmak yerine kaldıkları yerden diyet süreçlerine devam etmeyi öğrenmelidirler.

Diğer bir sınıflandırma da; içe dönüklük ve dışa dönüklük olarak tanımlanır.

İçe dönük şahısların kilo verme sürecinde iç motivasyonlarını kesintisiz yüksek tutmaları gerekir. Gaye, basamaklara ayrılmalıdır ve her basamak çıkıldığında kişi kendisine ödül vermelidir.

Dışa dönük kişilerde ise dış motivasyon daha çok siklet taşır. Bu kişiler, kilo vermeye başladıktan sonradan en fazla motivasyonlarını yitirdikleri zaman, çevresindeki kişilerin “fazla hoş olmuşsun” “bu dek yeter, daha kilo verme” gibi tepkileridir. Bu tepkiler, dışa dönük kişide her şeyin yoluna girdiği düşüncesini oluşturur ve bu da nihai amaca ulaşılmasını engelleyebilir. bu nedenle dışa dönük şahısların, gerekirse yakın çevrelerini olumlu veya negatif yorumlarda bulunmamaları konusunda uyarmaları gerekebilir.