Ombre ve Ahmet Çoban

Kuaför ve çekicilik salonlarının pandemi döneminde uzun bir vakit kapalı kalmasının arkasında tekrardan hizmete girmesi ile birlikte birçoğumuz gidip gitmemekte güvenilmez kaldık. Bu dönemde Sevgili Ahmet Çoban, Garage Hair Repair Studio’da almış olduğu önlemlerle tekrar kadınların imdadına yetişmiş oldu. Geçen hafta Levent şubesine uğradığımda ben tüm işlemlerimi dışarıda ve hijyenik bir şekilde gönül rahatlığıyla yaptırdım. Müdavimleri iyi bilir etraf her zaman şen ve samimidir.

giderken son zamanlarda Ombre uygulaması ile TV’de benim de izlediğim bir müsabaka programında Ahmet Çoban’dan bahsediliyordu. Kendisinin de paylaşımını görür görmez bende sizlerle paylaşmak istedim.

İşte Sevgili Ahmet Çoban’ın Ombre ile ilgili yazısı

Geçtiğimiz günlerde üst üste birkaç mesaj aldım, hepsi benzer şeyi söylüyordu. Kuaförlükle ilgili TV programında bir yarışmacı Ombre’yi Türkiye’de ilk uygulayanın kendisi olduğunu söyleyince diğer bir yarışan da “orada dur, biraz ileri gittin, Ombre’yi ilk uygulayan Ahmet Çoban’dır” diyor. Videosunu izlemek beni duygulandırdı bunu da itiraf etmek isterim. Çünkü ayrıca başarınızla anılmak hoş ayrıca de bir meslektaşınızın iyice kompleksten uzaktan olarak size övgüde bulunması nadir ve hoş bir şey. Beni aşağı yukarı tanıyanlar, kötü rekabettense paylaşıma, takviye olmaya ve iyi niyete ne değin ağırlık verdiğimi bilir.

Neyse Ombre konusuna geri dönersek…

Uygulamalarımız fazla çeşitlendikçe Ombre geriye doğru atıldı veya Brushlight, Facelight gibi teknikler onun yerine aldı gibi geliyor ola ki ama Ombre hala benim göz bebeğim olan uygulamalardan. Benimle anılması da fiilen bir rastlantı sonucu olmadı. Size hikayesini özetle açıklamak isterim.

Bundan 7-8 yıl önce iki renk uygulamalar konusunda azıcık daha çalışmak gerektiğini düşünüyordum çünkü genelde uygulamaya alıştığımız teknikler istediğim değin doğal olmuyordu. Çoğu süre bant görüntüsü, sert geçişler, düşey olarak açık ve koyu tonların arası fazla açık sonuçlar çıkıyordu. Fakat baktığınızda doğada hiçbir şey tek renk değil ve içinde bu değin bariz geçişler de değil. Degrade dediğimiz koyudan açığa dışarı giden bir görünüş var. Örneğin sonbaharda rengi kızaran yapraklar, güneşin batışı… veya çocukken saçlarımızın güneşe verdiği doğal tepki gibi.

İşte tüm bunlardan çıkışla 2011 senesinde yeni bir tekniğin denemelerini yapmaya başladık. Bundan Böyle kendimizi uygulamaya hazırlanmış hissettiğimizde de Ombre tekniğini müşterimizle tanıştırdık. Zamanla üstelik “Sombre” gelişti. Sombre’nin açılımı fiilen Soft Ombre. Yani daha yumuşak geçişler ve birbirine daha yakın tonlarla uygulanan bir Ombre versiyonu. Bir dönem daha sonra alıcı kitlemizin de yardımı ile organik olarak Ombre sosyal medyada ilk yayılan kuaför tekniklerinden biri oldu. Bu Nedenle Türkiye’de ismim Ombre’ye beraber anılmaya başladı.

Sonradan keza Ombre’nin başarısından aldığım şevkle ayrıca de daha gidilebilecek yolun olduğunu düşünerek denemelere devam ettim ve patentli fırçası ile Brushlight’tan Facelight’a, saydam boyadan Desert red’e ve kurşuniye birçok teknik ve renk geliştirdik. Fakat beni sektörde fazla farklı bir konuma getiren Ombre’nin markamın içindeki yeri tekrar tekrar fazla öbür olacak.

Sevgilerimle,

Ahmet Coban