Magazin, Magazin Haberleri, Magazinevin.com

Site Rengi

Diyabet hastaları için Ramazan ayına özel öneriler

18.02.2021
198
Diyabet hastaları için Ramazan ayına özel öneriler

Bu sene Ramazan ayında oruç süresi 17 saate kadar uzuyor. Aç kalınan sürenin uzun olması bilhassa şeker hastalığı hastaları ve diyabet riski taşıyanlar için sağlık riski yaratabiliyor.

Uzun yıllardır diyabet ile oruç ve sağlığa etkileri konusunda araştırmalar yapan, İstanbul Üniversitesi, Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü, Diyabet Araştırma ve Başvuru Formu Birimi ve Türkiye Diabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. M. Esas Yılmaz; dürüst beslenmeyle insülin direnci veya dar şekeri olanlar ya da ilaç kullanmayan diyabetlilerin Ramazan’ı dinç bir şekilde geçirebileceğini hatırlattı.

Oruç öncesi hekim kontrolü koşul

Prof. Dr. M.Esas Yılmaz, Ramazan’da Herif 2 şeker hastalığı tanısı yeni konulmuş lakin henüz kan şekeri düzenleyici bir hap kullanmayan diyabetlilerin, doktor kontrolünde elde etmek şartıyla oruç tutabileceğini hatırlatıyor. Prof. Dr. Yılmaz, “Diyabetliler, oruç tutmadan önce ayrıntılı tetkikler yaptırmalı. Şeker Hastalığı tipinin ne olduğu, organ hasarları olup olmadığı, insülin kullanıp kullanmadığı, kullanıyorsa hangi protokolü uyguladığı gibi çoğu konu temel alınarak hastanın afiyet değerlendirilmeli. Hasta, kan şekeri düzenleyici ilaçlar ve/ya da insülin kullanıyorsa, oruç ile birlikte bunların dozlarının her tarafta düzenlenmesi ve doz ağırlığının iftara kaydırılması da durum. Keza oruç süresince kan şekeri sıkça peşine düşüp takip edilmeli ve gıda programına da uyulmalı” dedi.

Sahur sofrasından salata yetkisiz edilmemeli

Ramazan’da oruç tutan diyabetlilerin de oruç tutan her dinç kişi gibi sahur öğününü atlamaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. M. Esas Yılmaz, sahurda nasıl beslenilmesi gerektiğini şöyle anlattı: “Sahurda kahvaltı türünden beslenmeli, mutlaka tam tahıllı, çavdarlı ya da kepekli ekmek tüketilmeli, sofrada tuzsuz ya da eksik tuzlu peynir, zeytin (tuzlu susatır) ve yumurtaya da yer verilmeli. Keza sofrada mutlaka çokça yeşillik, domates, salatalık, biber, havuç gibi taze sebzelerde yer almalı. Glisemik indeksi düşük, yani kan şekerini yavaş yükselten ve tokluk hissini destekleyen ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar da tercih edilebilir, ancak tuzlu olmamaları konusunda dikkat edilmelidir. Taze veya kuru meyveler de küçük porsiyonlar halinde tüketilebilir ama kişinin kan şekerinin yükselmesine yol açıyorsa seçim edilmemelidir.”

İftardan sonra asgari yarım saat yürüyüş

Prof. Dr. M. Esas Yılmaz, uzun süreli açlık ardından iftarda bir anda pozitif ya da çabuk beslenme tüketiminin kan şekerinde ani yükselmelere neden olabileceğini hatırlatıyor. böylece orucun bir dilim bütün tahıllı ekmek, zeytin, çorba ya da bir kase salatayla açılmasını öneren Yılmaz, şöyle devam etti: “İftara arzu hissini kontrol altına alan bu besinlerle başlandıktan daha sonra yemeğe azıcık ara vererek asıl yemeğe geçilmeli. İftar sofralarında aşırı yağlı ve karbonhidratlı yiyeceklerden kaçınılmalı. Salata, jurnal mineral, vitamin ve değişken ihtiyacının karşılanmasını desteklediği için fazla manâlı. Meyve çok dikkatli tüketilmeli ve olası olduğunca yavaş yenmeli. Çünkü hızlı ve fazla meyve harcamak şekeri yükseltebilir. Keza yürüyüş kan şekerinin düşmesine muavin olacağından iftardan bir saat daha sonra 30-60 dakika orta tempolu ve bol su içerek yürüyüş yapılması dikkatsizlik edilmemeli.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.